Padişahın yaveri Mustafa Kemal’in kurtuluş savaşını başlatmak için Samsun’a ayak bastığı gün olan 19 mayıs 1919dir- ancak bayramı ancak cumhuriyet ilan edildikten sonra kutlanır.
Samsun işgal kuvvetleri için önemli bir noktaydı. Stratejik bakımdan büyük öneme sahipti ve Karadeniz’den Orta Anadolu’ya açılan en iyi yoldu. O tarihte Samsun ve civarında karışıklıklar vardı. Rum çeteleri ve Türkler çatışıyordu. İngilizler 9 Mart 1919 tarihinde Samsun’a askerî birlik çıkarmışlar ve halk buna tepki göstermişti. Tüm bu huzursuzlukların üzerine bir de Makinalı Tüfek birliğinden teğmen Hamdi bey askerlerini alıp dağa çıkması dikkatler bu bölgeye dönmüştü. İngiliz Yüksek Komiserliği’nin Türk halkının silâhlandığı konusundaki şikayetleri üzerine bölgeye olağanüstü yetkilerle güvenilir bir kumandanın gönderilmesine karar verildi. Bu kumandan Mustafa Kemal Atatürk’tü ve Atatürk uzun zamandan beri ülke işgal güçlerinden kurtarmak için Anadolu’ya geçmek istiyordu. Bu O’nun için bulunmaz fırsattı. İstanbul-Samsun yolculuğu öncesinde Atatürk’le Padişah Vahdettin arasında meşhur bir konuşma geçer. Bu konuşma pek çok teori doğurmuştur ancak gerçek tektir: Damat Ferit’in hükümeti Mustafa Kemal’i direniş başlatması için değil sonlandırması için Samsun’a gönderir. Damat Ferit, İngilizler’e bölgeye güçlü bir komutan göndererek sorunu kısa bir sürede çözeceklerinin vaadini vermiştir. Ama bu gerçek yıllar içinde değişti. Peki tarih nasıl tersyüz edilmiştir? Bunda pek çok yazarın payı var. Ama ilk fikir Atatürk düşmanlığıyla nam salmış Mevlanzade Rıfat tarafından ortaya atıldı. 1929 yılında Halep’te basılan Türkiye İnkilabının İç Yüzü adlı kitabında Vahdettin’nin Mustafa Kemal’i Anadolu’ya gönderme nedeninin Milli Kuvvet hazırlaması olduğunu iddia etmişti. Fakat bu düpedüz yalandı. Buradan çıkarak hala böyle asılsız iddialar ortaya saçılıyor. Oysa gerçek tam tersiydi. Vahdettin Mustafa Kemal’i düşmana karşı bir direniş başlatması için değil İngilizlerin istediği için izin çıkartmıştı. “Kaderimi Allah’tan sonra İngiltere’ye bıraktım” ve İngiliz milletine kuvvetli sevgi ve hayranlık duygularımı Kırım Savaşında İngilizlerin müttefiki babam Sultan Abdülmecit’ten miras aldım” demesiyle bilinirdi. Bırakın kuvay-ı milliye’ye destek vermeyi İngiliz altınlarıyla kurulan Hilafet Ordusunu kurdurup milli kuvvetlere saldırmak gayesindeydi. Vahdettin 1923 Mekke beyannamesinde “Mustafa Kemal’i Anadolu’ya gönderen kabineye uydum” de demiştir.
Hükümet’in Mustafa Kemal’e verdiği görevler: 1. bölgede asayişi sağlasın 2. silah ve cephane toplayıp korumaya alması 3. asker toplanıyorsa ve kurullar varsa engellemesi 4. kurulları kapatması
Atatürk yola çıkış öyküsünü şöyle anlatır:İstanbul’dan ayrılmak üzere, evimden otomobile bineceğim sırada Rauf Bey yanıma gelmişti. Bineceğim vapurun izleneceğini ve beni İstanbul’dayken tutuklamadıklarına göre, belki de Karadeniz’de batırılacağımı güvenilir bir yerden işitmiş, onu haber verdi. Ben, İstanbul’da kalıp tutuklanmaktansa, batıp boğulmayı tercih ettim ve yola çıktım. Kendisine de, eninde sonunda İstanbul’dan çıkmak zorunda kalırsa benim yanıma gelmesini söyledim.Kaptana ‘Düşman devletlerinin herhangi bir vasıtasının gadrine uğramamak için sahile yakın bir rota tutunuz! Şayet kesin tehlike görürseniz gemiyi karaya, en yakın sahile oturtunuz!’ direktifi verdim. Çok şükür buna gerek kalmadı, bir millet uyandı. Beşiktaş’ın kurucu üyelerinden Ahmet Fetgeri Aşeni’nin önerisiyle Gençlik ve spor bayramı ilan edildi. Öneri kongrede Kabul edildi, 1938 yılında Atatürk’ün de onaylamasıyla her yıl kutlanmaya başlandı.