Size rağmen barış

Sizden özür diliyorum Sayın Birgül Ayman Güler.
Siz faşist değilsiniz.
“Karanlık bir organizasyon” sözlerinizi farklı yerlere çekti- medya da zaten hep kötüleri parlatıyor…
Güzide ülkemiz Yugoslavya gibi olmasın, atalarınızın ülkesi gibi milletler mezbahasına dönüşmesin istemişsiniz.
Ben de sizin o taraflardanım. Benim de ailem “suyun öteki tarafından” buralara gelmiş. Kusura bakmayın ama bu yaptığınız benzetmeyi anlayamadım.
Zira orada Sırplar, Hırvatlar ve Boşnaklar, birbirlerine eşit olmadıklarını düşündükleri için bu kadar kan döküldü. Sizin “Türkler ve Kürtler eşit değildir” söyleminize benzer bir yerden yola çıkmıştı Miloseviç. Hatırlarsınız, Sırpların biricik Slobo’su, 1987 yılında milliyetçileri gaza getirmek için biz birbirimizden ayrıyız söylemiyle savaşı fitillemişti. Büyük Sırbistan hayallerini dillendirmişti.
Şimdi siz, büyük Türkiye’nin farklı bölücüler tarafından parçalandığını söyleyerek, bu zihniyete karşı savaşacağız diyorsunuz. Bunu, tam da barış sürecinin başlatıldığı bir zamanda yapıp, sonra etimolojiye falan girip, iyi niyetinizi ispatlamaya çalışıyorsunuz. Daha da kötü oluyor.
Bu zamanda ulus devlet söyleminin ne kadar yersiz olduğu aşikâr değil mi?
Herkesin barış için seferber olduğu bir zamanda bu cümleler yersiz değil mi?
Biraz tarih bilenlerimiz bile ulus devlet zihniyetinin 19. yüzyılda gömüldüğünü bilir. Ama siz, bu arkaik düşüncenin arkasına sığınıp korku edebiyatıyla muhalefet yapıyorsunuz.
Zaten parçalanmaktan lime lime olmuş bir kumaşı yamamaya çalışırken, sözlerinizin iğneleriyle kumaşı deşiyorsunuz.
Sayın Birgül Ayman Güler, ben de CHP’li bir aileden geliyorum. Dedem de babam da CHP milletvekiliydi. Üstelik babam, güzel İzmir’den adaydı, tıpkı sizin gibi. Özgürlüğün, eşitliğin ve barışın CHP’nin önderliğinde hayata geçebileceğini söylüyorsunuz.
Sizce konuşmanızın eşitlik ve barışla bir alakası var mıydı? Barış isteyen insan, barış sürecini başlatanlara sataşır mı?
Eşitlik isteyen insan iki milletin farkının altını çizer mi?
CHP eşitliği ve barışı bize getirecek diyorsunuz ama şu anda akıllarımıza kazınan Onur Öymen’in Hitler bıyığı ve sizin konuşmanız.
Ben de çok isterdim iyi bir muhalefet partisi olsun. Sosyal demokrasi olsun. Sol olsun. Denge olsun.
Güç ne de olsa körleştirir.
Şu anda bir parti o kadar güçlü ki, her istediğini yapıyor. Bazen güzel şeyler yapıyor, hep birlikte alkışlıyoruz. Bazen onlar da faşizanca hareket ediyor, farklı bir görüşe tahammül edemiyor. O zaman da karşı çıkıyoruz, çıkabildiğimiz kadar, izin verildiği kadar. Ama bunu asıl sizin yapmanız lazım. Yerinde yapmanız lazım. Muhalefet için muhalefet değil, çarşı her şeye karşı değil.
Görünen o ki, sizler böyle kavga etmeye devam ettikçe, muhalefet iyice zayıflayacak.
Bizler yine kime oy vereceğimizi bilemeyeceğiz.
Görünen o ki sizler böyle konuşmaya devam ettikçe ülke gerçekten bölünecek.
Bizler yine umudumuzu kıl payı kaybedeceğiz.
Evet, sizden özür diliyoruz. Şahsen sizin faşist olup olmamanız beni ilgilendirmiyor.
Benim ilgilendiğim bu süreç. Barış. Sizlere rağmen gelecek olan barış.